İnsan Denkleminden En Büyük Sonucu Çıkarmak

Denklemlerin insanda olduğu bilinmeyen değerleri vardır. İş yaşamında bu denklemin sadece iki bilinmeyenini kullanıyoruz. Duygusal ve bilinçli kararlar… Kararlarımızın çoğunu mantık çerçevesinde verdiğimizi söylesek de araştırmalar %87 bilinçaltı, %13 bilinç ile karar verdiğimizi ortaya koyarak tam aksini söylüyor. Çoğunlukla, bilinçaltı diye tanımladığımız duyguların üretildiği ve deneyimlerin depolandığı alan insanların karar almasını sağlıyor.

Eğitimlerden örnek vermek gerekirse; en başarılı olduğunuz, en sevdiğiniz eğitimler sizin duygularınıza hitap edenler. Kimi insan analitik zekâsı sayesinde mantıksal kavramlardan ve eğitimlerden keyif alır, kimi insan ise eğlenceli, güldüğü, heyecan duyduğu eğitimlerden… Üstelik bu farklı iki durumu aynı meslekteki / pozisyondaki iki kişide bile görebilirsiniz.

O halde neden birçok kişiye aynı eğitim stillerini zorunlu tutuyoruz? Yoksa Herman Ebbinghaus'un unutma eğrisini kanıtlamak hoşumuza mı gidiyor?

Temel sebep kişilerin öğrenme stillerini bilmiyoruz.
İnsanın öğrenmeye en açık olduğu mutluluk ve/veya meraklılık duygusunu bir araç olarak kullanmalıyız. Çünkü bir denklemin sonucunu büyütmek isterseniz, sabit değerler olan "bilgilerden" ziyade değişken değerler olan duygulara hitap etmelisiniz.

Yazan
Doruk Gülsever